Japonya’ya Atom Bombası Atılmamış Olabilir Mi?

Murat Soydan
13 min readJan 22, 2017

--

7 Ağustos 1945, Amerikan medyası tüm ülkeye büyük bir müjde ile çıktı. Haberlerin hepsi hemen hemen aynı içeriği veriyordu:

Başkan Truman 200 TNT gücünde Atom bombasının Japonya’nın Hiroşima kentini vurduğu nakletti. Savaş bitti.

Belirtilen rakamlar göre 140 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Hiroşima’ya atılan Atom bombası ardından Amerikan basını

Dönemin Amerikan Başkanı Harry Truman ise, TV’ler için hazırlanan bir yayın ile halka Japonya’nın vuruluşunu duyurdu.

Truman’ın Japonya’nın vurulduğunu duyurduğu konuşması

Türkiye’de manşetlerde de Amerika’nın bu “zaferi” yer alıyordu.

3 gün sonra bu kez Nagazaki’nin de Atom bombası ile vurulduğunu duyurdu. Belirtilen rakamlara göre 74 bin kişi ölmüştü.

Nagazaki’ye atılan Atom bombasını duyuran Amerikan basını

“Japonlar daha fazla vurmayın diye yalvarıyor” manşetleri ile Amerikan basını işin dalgasını geçmeye dahi başladı.

Kısa bir süre sonra Japonya’nın teslim oluş anlaşmasını imzalaması Amerikan televizyonlarında gösterildi ve İkinci Dünya Savaşı’nın bitişi açıklandı.

Japonların teslim oluşunun Amerikan televizyonlarında duyurulduğu yayın

California/Hanford’da yürütülen Manhattan Project isimli gizli bir programla üretilen Atom bombası Amerikayı bir düğme ile bir şehri yok edecek bir güce ulaştırmıştı. Artık Amerika tartışmasız bir güçtü. Tüm dünya Amerika ile savaşı bırakmalıydı çünkü isterse bir düğmeye basıp bir şehir insanı yok edebilirdi. Bilimin en üst seviyesindeydi ve diğer uluslar bilimle uğraşmadıkları için geri kalmışlardı, dolayısıyla Amerika’ya kafa tutamazlardı.

Peki ya öyle değilse?

21 Haziran 2005 tarihli New Scientist dergisinin “Hiroşima Bombasının Gizli Bir Ajandası Olabilir” başlıklı makalesinde iki nükleer tarihçi bir tespitte bulunuyor: Hiroşima’ya atılan Atom bombası İkinci Dünya Savaşı’nı bitirmedi, savaşı soğuk savaşa çevirdi.

Peki ya “Japonya’ya Atom bombası” efsanesi bir soğuk savaş propagandasıysa?

Dünyada bir çok fizikçinin ve tarihçinin iddia ettiği, bâzılarının bunu savunduğu için akademilerden atıldığı bu teoriyi sorgulamak için Japonya’da olana daha yakından bakalım.

BBC Hiroşima’ya atılan atom bombasının bir canlandırmasını 2007 yılında yayınladı. Tek bir noktaya, sıfır noktasına atılan tek bomba ve merkezi bir büyük yıkımı görüyoruz. Bâzı insanlar Atom Bombasının dalgasıyla karşılaşır karşılaşmaz küle dönüşüyor. Görüntüler Atom Bombasının ne derece yıkıcı olduğunu, belki biraz da abartı ile aktarıyor.

BBC’nin kurgusu Amerikanın Hiroşima’da yaptığı hakkında genel bir bilgiye sahip olmamızı sağlıyor.

Bir de Atom Boması’nın atılmasının hemen ardından yayınlanan orjinal bir haber videosu ise akla bâzı soru işaretleri atıyor:

Muhaberin söylediklerinin kısaca Türkçesi: “14 Ağustos’da Japonya hükumeti teslimiyeti kabul etti. Ne olduğunu tam anlamadık. Savaşın bittiğine sevindik ama herkes bu Atom bombası meselesine inanmıyor. Bence bir propaganda malzemesi olabilir, aynı zamanda da Japonlar için bir savaştan çekilme bahanesi oldu. Bu sayede (yenildik demek yerine) ‘Atom bombası yedik bu sebepten savaştan çekiliyoruz’ dediler.”

Muhabir doğru söylüyor olabilir mi? Atom bombası bir hikaye, Hiroşima ve Nagazaki de aslında tıpkı Tokyo gibi yoğun Napalm bombardımanı ile yıkılmış, Atom bombası hikayesi ise propaganda olarak kurgulanmış olabilir mi?

Bununla ilgili materyalleri incelemeden önce Napalm bombardımanının ne olduğu hakkında kısaca bilgi verelim ki karşılaştırma daha rahat yapılabilsin.

Tokyo’ya yapılan Napalm Bombardımanından görüntü

Napalm bombaları İkinci Dünya Savaşında, Harvard Üniversitesi’nde Louis Fieser’in başkanlık ettiği bir kimya grubu tarafından geliştirildi.

Napalm bombaları düştüğü yerde etrafına çok büyük bir ısı yayacak şekilde patlayan bir bomba. Patlamasının ardından 800–1200 derece arası bir sıcaklık üretir ve çevresindeki her şeyi yakar.

Amerika İkinci Dünya Savaşı’nda kullandığı büyük B-29 tipi uçaklarla tek seferde 400'e varacak kadar Napalm bombasını şehirlerin üzerine bırakıyordu. Her bomba ortalama 10 kilodan oluşuyor. Yani tek seferde 4 tona kadar bomba bırakılabiliyor. Örneğin Tokyo bombardımanına 344 uçak katıldı ve tüm şehir sadece 2 saat içinde Napalm bombardımanına tutularak yakıldı. Bir tane uçağın 4 tona kadar bomba bırakıldığı hesaba katılırsa 344 uçağın halı bombardımanı ile yapabileceği kestirilebilir.

220 binden fazla ev yandı. On binlerce kişi öldü ve sağ kurtulanlar 2. ya da 3. derece yanıklara maruz kaldı.

1946'da “İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” adıyla yayınlanan belgeselin konusu, üzerinden 6–7 ay gibi kısa bir süre geçen Hiroşima ve Nagazaki olayları. Videoda akla takılan bir çok nokta var.

1950'lerde çekilen “İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” belgeseli

Videodan parça parça aldığım ekran görüntüleri ile videoyu yorumlayacağım.

“İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” belgeselinde Atom bombasının düştüğü sıfır noktasını gösteren bir asker

Videonun burasında asker Atom bombasının tam olarak düştüğü sıfır noktasını gösteriyor. Bu videoda da gösterilen sıfır noktasının havadan fotoğrafına da bakalım.

Hiroşimo’ya atılan Atom bombasının sıfır noktası

Hiroşima’ya atıldığı söylenen Atom bombasının hypocenter da denen sıfır noktasını fotoğrafta görünen yer. Bahsedilen tüm yıkımı yapan, toprağı kaldırarak kocaman bir mantar bulutu oluşturan, insanlık tarihinde atılmış en güçlü bombanın bıraktığı iz bu mu? Hemen yanında yıkılmayan binalar var? Evler dümdüz olmuş ama sokaklar tertemiz…

Ara not: Google’a Ground Zero Hiroshima yazarak sıfır noktası, hypocenter denen yerin burası olduğunu siz de kontrol edebilirsiniz.

Burası sıfır noktasıysa tüm şehri yok edecek güçteki bomba nasıl yanındaki ağacı bile sökememiş? Arkadaki binalar nasıl duruyor? Tüm resmi kaynaklar burayı sıfır noktası olarak gösteriyor ama diyelim ki aslında başka bir sıfır noktası var, o zaman nerede bu sıfır noktası?

Videonun bu kısmında biraz daha durup Atom Bombasının tam olarak patladığı yerle ilgili biraz daha araştırma yapalım.

Hiroşima ve Nagazaki’ye atıldığı söylenen atom bombalarının fotoğrafı diye verilen fotoğraflar bunlar. Sonradan “sıfır noktası” diye söylenen yerlerle fotoğraftaki patlamanın göründüğü yer birbirine pek benzemiyor. Ek olarak patlamada çok büyük bir toprak kitlesinin havaya kalktığını görüyoruz ancak patlama yerindeki toprak dümdüz. Bu toprak nereden geldi?

Sıfır Noktasının yanındaki Rijo Dori Caddesi

Bu fotoğraf Atom Bombası patlamasından sonra çekiliyor. Patlamanın gerçekleştiği yere yaklaşık 100 metre uzaklıkta olan ve kırmızı ile işaretlediğim yer ise bugün hala ayakta olan Bank of Japan.

Hiroşima Rijo Dori Caddesi üzerindeki Bank of Japan

Hiroşima Rijo Dori Caddesi üzerindeki Bank of Japan neredeyse patlama bölgesindeydi ancak hiç bir hasar almadı.

Patlamadan sonra çekilen bir başka fotoğrafa bakalım. Aşağıdaki fotoğrafta sağda görünen bina patlamanın merkez noktası olarak verilen yere 600 metre uzaklıkta.

Diyelim ki bina çok sağlam ve patlamadan bahsedilen büyüklükte bombadan bile hasar görmedi. Soldaki baraka ev nasıl ayakta kaldı. İlaveten yürüyen insanlara dikkat edin, daha patlamanın enkazları dahi kalkmamışken insanlar gündelik hayatına devam ediyor, bir radyasyon korkusu yok. Bahsedildiği gibi bölgeye boşaltma uygulanmamış. Bununla ilgili daha somut materyaller yazının ilerisinde mevcut.

Videoya devam edelim.

“İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” belgeselinde Atom bombası ardından Hiroşima sokakları

Burada da patlamanın ardından çekildiği söylenen fotoğraf var. Eğer çok güçlü bir bombanın merkezi bir noktadan dört yana yayılan etkisi bu binaları yıktıysa sokaklar nasıl bu kadar temiz kaldı? Binalar söylendiği gibi merkezi bir noktadan yayılan etki ile değil, oldukları yerde yıkılmış görüntüsünde. Bu yıkım bir taraftan gelen basınçla yıkılmaktan çok yanarak oldukları yere yıkılmış evlere benziyor. Napalm Bombardımanı yapılmış Tokyo’da olduğu gibi.

“İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” belgeselinde Atom bombası ardından ayakta kalan binalar

Videonun devamında bu tipteki binaların sağlam kalan tek binalar olduklarını söylüyor.

Sebebi basit: O dönemde Hiroşima ve Nagazaki’deki binalar çoğunlukla ince tahtadandı. Bununla ilgili görselleri yazının ilerisinde paylaşacağım. Bu binalar ise ki çoğunlukla devlet kurumları, taştan oldukları için az hasar görmüşler. Bâzılarında yanmış olduklarının izleri mevcut. Tokyo’daki Napalm Bombardımanında da bu görüntüler ortaya çıktı. Dayanıksız evler yanarken dayanıklı evler eğer direk üzerilerine bomba düşmediyse neredeyse hasar dahi görmedi.

“İki Şehrin Hikayesi: Hiroşima ve Nagazaki” belgeselinde Atom bombası ardından yan yatmış bir yapı

Videonun burasında “binanın eğikliğini görüyorsunuz, patlama dalgasının gücünü gösteriyor” diyor. Yani “merkezi bir noktadan güçlü şekilde dört yöne patlama” tezini yineliyor. Öyleyse yeniden hatırlatalım sokaklar nasıl temizdi? Atom bombası atılmış bölgeye belediye girip temizlik mi yaptı?

Video iddiasını sürdürüyor. Buradaki asker de patlama etkisinin yönünü gösteriyor. Bina o yöne doğru çökmüş, doğru, ancak çok muhtemel yangından dolayı yaşanmış bir çöküntü bu. Eğer bahsettiği kuvvet olsaydı çevresindeki binalar, örneğin Bank of Japan ayakta kalamazdı ayrıca çok kuvvetli hasar görmüş bir sıfır noktası mevcut olurdu fakat yok.

Devamında video şöyle bir sıfır noktasının olduğunu yeniden iddia ediyor. Ancak noktayı daha önce gördük ve üzerine konuştuk. Şehrin çok büyük bir kısmını dümdüz eden bomba hemen yanındaki binaları yıkamamış hatta ağaca hasar verememiş.

Video boyunca tek merkezden tüm şehre yayılmış bir patlama etkisi ispat etmek için bir çok örnek veriyor, muhtemelen ilk yayınladığım videodaki muhabir gibi o dönem buna inanmayan çok kişi var.

Ancak ekip esas kanıtlayacak şeyleri, merkezi noktayı veya giderek artan hasar görüntüsünü sunamıyor. Hasar yer yer azalıyor ve artıyor. Bu da merkezi büyük bir patlamanın değil tüm şehre yönelik bir bombardımanın olduğu şüphesine sokuyor.

Videonun burasında “Amazingly the bridge did not suffer too badly in Hiroshima” diyor. “Şaşırtıcı olarak Hiroşima’daki köprü fazla etkilenmedi”. Oh, it is really amazing sir. :)

Devamında “Bu köprü, neredeyse her şeyi silen patlamadan sadece bir mil uzaklıkta” diyor. Propaganda mı için yapıyor yoksa iddialar doğru mu bilemem ancak burada resmen aklımızla dalga geçiyor.

Bu köprünün yerini de tekrar hatırlatayım. Atom Bombası patladı denen yere neredeyse 50 metre uzaklıkta, yeşille işaretlediğim yer. Burası “şaşırtıcı bir şekilde” çok az hasar almış:)

Sıfır Noktasının yanındaki Rijo Dori Caddesi

Devam edelim. Şehrin sokaklarını ve caddelerini gösteriyor. Buralarda da çok ilginç sözler ediyor belgeseli hazırlayan.

“Yollar köprü ve evlere göre daha iyi durumdaydı, patlamadan kısa süre sonra trafik normal akışına döndü” diyor. Videoda da zaten gezinen insanları görüyoruz. Radyasyon nerede? Hani yıllarca girilemiyordu o bölgeye? Bitki bile yetişmiyordu? Girenin çocukları mutant oluyordu?

Videoda gördüğümüz insanlar gayet gündelik hayatında sokaklarda ilerliyor. Evet binalar yıkık ancak radyasyon korkusu yok kimsede, bugün Suriye’de yıkık evlerin arasında yaşandığı gibi bölgede yaşıyorlar.

Hatırlatayım: Video 1946'da hazırlanıyor. Yani “dünya tarihinin gördüğü en dehşet bombanın atıldığı ve etkisi yıllarca sürecek olan tarihten” yaklaşık 6 ay sonra

Ek olarak tekrar söyleyeyim eğer bir merkezi patlama ile yıkılma olsaydı yolların enkaz dolması gerekiyordu. Videonun burasında da yolların ter temiz olduğunu görüyoruz.

Ara not: Aynı bölgeden çekilmiş bir başka fotoğrafta yine ara sokaklar çok net, yakınlaştırabilmeniz için upload sitesine yükledim, yıkım bariz şekilde yangın sebebiyle olmuş: https://pictub.club/image/sPLxdQ

Devam edelim.

Videonun bu kısmı güldüğüm bir başka kısmı:)

Görgü tanığı diye buldukları Japon değil. Beyaz bir Amerikalı ya da Avrupalıya benziyor. Hadi İngilizce bilen aradılar deyip bir şey demeyelim:)

Video genel olarak bu şekilde ilerliyor.

Şimdi Hiroşima’nın yıkımdan önceki fotoğraflarına bakalım. Evlerin çoğu tahtadan ve dayanıksız:

Şimdi yıkımdan sonra Hiroşima’ya bakalım. Yalnızca taş binalar fazla hasar almadan kalmış, geri kalan tahta yapılar ise oldukları yere çökmüş. Bunların bir yukarıda videoda ispatlamaya çalıştıkları gibi bir yandan aldıkları basınçla değil yanarak oldukları yere yıkıldıkları açık.

Fotoğraflarda gördüğümüz bir ayrıntı da hiç de söylendiği gibi “radyoaktif bölgeden dolayı insanlar giremedi” mevzusunun yaşanmadığı. Yıkımın hemen ardından, daha dumanlar çıkan fotoğraflarda bile bölgede insanlar mevcut.

Hiroşima’nın enkazlarında yaptığımız gözlemde görünen ortak nokta evlerin bir savurma ile değil oldukları yere yıkılmış olmaları ve çatılarının dahi yer yer belli olması.

Şimdi de resmi olarak Napalm bombardımanı ile yıkılan Tokyo şehrinin yıkım sonrası fotoğraflarına bakalım.

Fotoğraflar neredeyse bire bir benzer. Aynı şekilde Tokyo’da da tahta evler yanıp oldukları yere yıkılmış ancak taştan evlere bir şey olmamış.

ÖZETLE:

Atom Bombası atıldı denilen yerleri gözlemleyerek burada olanın Tokyo’dan, yani Napalm Bombardımanından farklı olduğunu, burada merkezi ve çok güçlü bir bomba patladığını söylemek mümkün değil. En azından bunun günümüze gelen bir kanıtı yok.

Ancak görüntülerden kanıtlanamaması Atom Bombası atılmadığı anlamına gelmez. Biraz daha konunun üzerine gidip sorular soralım.

DEVAM EDELİM…

Merkezi ve güçlü bir bomba yıkımına delil olmayan Hiroşima’da yıkımın hemen ardından çekilmiş yaralı ve ölülerin fotoğraflarına bakalım. Pek çok kişi Atom Bombasının normal bombalardan ya da Napalm Bombalarından farklı şekilde öldürdüğünü/yaraladığını sanar. Halbuki yaralılara ve ölülere baktığımızda ya yanarak ölmüşler ya da yanık yaralılarına sahipler. Tokyo’da Napalm bombardımanı ardından bıraktığı ölü ve yaralılar da aynı izlere sahipti.

Yani ölü ve yaralılara bakarak da bir çıkarımda bulunamıyoruz. BBC’nin “bir anda küle dönen insanlar” komedisine de girmeyeceğim bile. Bu doğru olsaydı kısmen küle dönmüş insan parçaları fotoğrafları olurdu ki böyle görüntüler yok.

BU VİDEO 1945 yılında bombanın patlaması ardından çekilmiş, yaralı ve ölüleri içeriyor.

DİKKAT: RAHATSIZ EDİCİ GÖRÜNTÜLER.

Bu görüntülerde yaralı ve ölülerin hepsi ağır yanıklara sahip. Ancak iddia edildiği gibi “flash çıktı bakan kör oldu” iddialarına bir örnek yok. Videonun bir karesi BBC’nin daha sonradan belirttiği iddiayı tekrarlıyor.

Subayın biri eliyle gösterdiği yerde aslında bir insanın olduğunu ve Atom Bombasının patlamasından sonra bir anda buharlaştığını, yerde ise izinin kaldığını iddia ediyor. İddiayı dile getiren asker de Japon değil, Amerikan askeri. Bu olaya delil oluşturacak net bir materyal yok.

1945'te Hiroşima ve Nagazaki Atom bombası ile yok edilmemiş, Japonya’nın tahtadan yapılan dayanaksız evlerinden oluşan bu iki şehri Napalm bombaları ile yıkılmış olabilir.

Amerika Napalm bombardımanını sadece Japonya üzerinde kullanmadı. Aşağıda Vietnam’ın köylerinde kullanılan Napalm bombardımanından görüntüler mevcut. Yine hem evlerin aldığı hasar hem de sağ kalanlardaki hasar Hiroşima ve Tokyo ile çok benzer.

Vietnam köylerine atılan Napalm Bombalarının ve etkilerinin görüntüleri

Bu görüntülerde de Almanya’ya yapılan Napalm bombardımanı mevcut. Japonya ile aynı yıllarda gerçekleşti. Amerikanın o yıllarda kullandığı esas gücünün Napalm bombası olduğuna bir çok kanıt mevcut. Hiroşima’da Atom bombası gibi merkezi ve çok güçlü bir bomba kullanıldığının ise somut bir ispatı yok.

Amerika tarafından Alman köylerine yapılan Napalm bombardımanı

Bu görüntülerde de Tokyo’ya yapılan Napalm bombardımanı mevcut.

Amerika tarafından Tokyo’ya yapılan Napalm bombardımanından görüntüler

Yine anlatılan efsanelerden biri atılan atom bombası sebebiyle bölgeden kurtulanların dahi çok uzun süre radyoaktivite etkisinde kaldıkları, hatta çocuklarının mutant olduğu. Basında bununla ilgili somut bir örnek yok. Medyaya röportaj vermiş bir çok Hiroşima’dan kurtulmuş kişi var ancak hiç biri “çocuğumda genetik bozukluk meydana geldi” demiyor. Hepsinin de çocuğu gayet sağlıklı.

Örneğin Ağustos 2015 tarihli bu haberde de Hiroşima’dan sağ kurtulanlar ve çocukları var. Her hangi bir radyoaktif etki yok üzerilerinde. Bahsedildiği gibi çocukları mutant olmamış.

Hiroşima’dan sağ kurtulanlardan biri de bomba atıldığında bölgede asker olan Minoru Oka.

Minoru Oka, Atom bombası atıldığı sırada uyuyor olan Hiroşimalı asker

Minoru Oka da yıllar sonra olanları anlatıyor. Olay sırasında uyuduğunu söyleyen Oka’nın hatırladığı sadece tüm şehrin yandığı.

Hadi diyelim ki iddia edilenlerin hepsi oldu ve insanlar bu bölgelerden kaçıp radyasyondan kurtuldu.

Kurtulamaya bâzı kişiler oldu bunlarda radyasyona dayalı genetik bozukluklar ortaya çıktı, vücutlarında deformasyon meydana geldi işte fotoğraflardaki gibi kafaları şişti parmakları altı tane çıktı vs.

Peki bu kaçamayan ya da sonradan bölgeye giren az sayıda insana olan olay neden hiç bir hayvana olmadı?

Eğer söylendiği gibi bu bölge radyasyon sebebiyle canlılarda genetik hasara sebep olup deformasyona meydan veriyorsa bir sürü deformasyona uğramış hayvan olması gerekmiyor mu? Bölgede kalan, sonra başka bölgeye göç eden kuşlar, bölgeye giren sürüsüyle canlı? Neden bunlarla ilgili gözlem yok? Neden bolca olması gereken bu örnekten hiç yok?

Yine bu fotoğrafta gördüğünüz ve bugüne gelen ağaç atom bombasının merkezine 1300 metre uzaklıkta. Bahsedilen büyüklükte bir patlamadan yanmadan çıkmaları imkansız. Napalm Bombardımanı yangınından kurtulmuş olmaları büyük ihtimal.

Bu ağaç Hiroşima’da meşhur, atom bombasından kurtulan ağaç diye sergiliyorlar.

Kaynak: http://www.pcf.city.hiroshima.jp/virtual/VirtualMuseum_e/tour_e/ireihi/tour_24_e.html

Şimdi gelelim somut konulara.

Anlatılan, 6 Ağustos 1945'de bir tane B-29 tipi uçağın yerel saatle sabah 8:15'de 9855 metre yükseklikten Atom Bombası’nı Hiroşima şehir merkezine bıraktığı.

Biraz Hiroşima’nın çevre illerine ve akıbetlerine bakalım. Aşağıdaki video Osaka, Kobe, Imabari ve Niihama’nın savaş sonrası görüntülerini gösteriyor. Videonun çekildiği tarih 1946.

Osaka, Kobe, Imabari ve Niihama’nın görünümü (Mayıs 15, 1946)

Videodaki bölgeleri haritada gösterelim. Kobe ve Osaka bölgeleri Hiroşima’nın sağında kalıyor. Imabari ve Niihama bölgeleri ise aşağısında işaretleriğim yerin içerisindeler.

Kontrol etmek isteyenler için Niihama ile Hiroşima merkezi arasının Google Earth’de gösterimi: https://www.google.com.tr/maps/dir/Hiro%C5%9Fima,+Japonya/Niihama,+Ehime+Prefecture,+Japonya/@34.1405584,132.5810884,9.25z/data=!4m13!4m12!1m5!1m1!1s0x355089d119b7f36b:0xa58e24d21615ddbf!2m2!1d132.4596225!2d34.3965603!1m5!1m1!1s0x3551c59e9a2f543f:0x343605f324c46bc!2m2!1d133.2833512!2d33.9602895

Videodan görüleceği gibi bu bölgelerin Napalm Bombardımanı ardından geldikleri halin Hiroşima’dan bir farkı yok.

Bu bölgelerden Osaka’ya bir gecede 150 B-29 uçağı ile 700 ton bomba atılıyor.

PEKİ, Hiroşima’ya Atom Bombası atılmadıysa, şehir çok kısa süre içinde Napalm Bombardımanı ile haritadan silindiyse ve sonradan medya propagandası ile Atom Bombası hikayesi kurgulandıysa bunu saklamak mümkün mü?

CEVAP: EVET.

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ARDINDAN TESLİM OLAN JAPONYA TÜM HABER SERVİSLERİ 1952 YILINA KADAR AMERİKA TARAFINDAN KONTROL EDİLDİ VE SANSÜRLENDİ. KURDUKLARI MAHKEMELERDE AMERİKA ALEHİNE EN UFAK SÖZ SÖYLEYENİ YARGILADILAR VE BİNLERCESİNİ ÖLDÜRDÜLER. ÜLKEDE AMERİKA’NIN İSTEDİĞİNİN TERSİNİ SÖYLEMEK NEREDEYSE İMKANSIZDI.

Japon tarihçisi David Rosenfeld

Amerikan doğumlu, Japonya’da eğitim almış tarihçi David Rosenfeld’e göre kuşatma zamanında sadece Amerika’yı veya müttefik kuvvetlerini eleştirmek yasaklanmadı, sansürden bahsetmek dahi sansürlendi. Keene’nin gözlemlerine göre bu Japonya Ordusunun işgalden önce yaptığı sansürden daha ağırdı, çünkü sansürün izleri dahi silinmekteydi. Keene’ye göre o dönemde yazılan makaleler dipnotla dahi düzelemeyecek derecede sansürlenmiş ve neredeyse tamamı baştan yazılmalı.

Kaynak: https://books.google.com.tr/books?id=iIeyCNiD43sC&pg=PA86&dq=criticism+censorship+Germany+allied+occupation&lr=&as_brr=3&sig=ACfU3U3ht1X9rb44TcaJIy7_PKv0Eff4yw&redir_esc=y#v=onepage&q=criticism%20censorship%20Germany%20allied%20occupation&f=false

Farklı bakıp farklı düşünelim istiyorum, soruyu yeniden sorayım: Japonya’ya Atom Bombası atılmamış, bu hikaye bir Amerikan Soğuk Savaş Propaganda hikayesi olabilir mi?

Yorumların ardından gelen NOT: “Bomba yer yüzeyinde patlamadı etki alanı artsın diye yüksekte patlatıldı” deniyor bunu biliyorum yine de sıfır noktası diye gösterilen yerden toprak kaldırmamış olması mümkün değil, 1 KM ötesini toz ettiği söylenen bir bombadan bahsediyoruz…

--

--